Perakende lojistiğinin yeni yolunu keşfedin
Çevik tedarik zinciri çözümlerimizle.
Sürdürülebilirlik, verimlilik ile başlar
Hangi sektöre ait olursa olsun, her marka daha verimli olmayı hedefler. Peki, markalar bu verimlilik sayesinde daha büyük bir hedef olan sürdürülebilirliğe de ulaşabiliyorsa?
Markalar bunu ek bir yatırım olarak gördüklerinden, perakende sektörü çoğu zaman sürdürülebilirlik konusunda zorlanır. Ancak gerçek şu ki, perakendeciler verimli tedarik zincirleri oluşturmaya odaklanan bir yaklaşımı benimseyerek, uzun vadede sürdürülebilirliğe kolayca ulaşabilirler.
Bu, daha iyi paketleme, optimize edilmiş teslimat rotaları, gıda israfının en aza indirilmesi ve diğer yollarla gerçekleştirilebilir. Bu röportajda Global Perakende Satış Başkanı Johanna Hainz, verimli planlamanın perakende sektörünün daha sürdürülebilir olmasına nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor.
Esnek Depolama ve Dağıtım - Çok Kanallı Başarının Anahtarı
Çevrimiçi pazar yeri kalıcıdır. Covid-19 bunu online ürünlere yönelik talepte hızlı bir artışla doğruladı. Bu durum, perakendecileri tedarik zincirlerinin çerçevesini baştan aşağı yeniden yapılandırmaya zorladı. Sadece lojistik operasyonlarındaki verimsizlikleri tespit etmek değil, aynı zamanda işletme sermayelerinin darbe almasına izin vermeden bu paradigma değişimine ayak uydurmanın bir yolunu bulmak.
Bununla birlikte, perakendecilerin küresel ölçekte şekil değiştiren tedarik zincirine ayak uydurmasına yardımcı olacak işlevlerden biri, esnek bir depolama ve dağıtım çözümüdür. Perakendecilerin, stok akışlarını, ürünlerinin talep modellerini dikkatle değerlendirerek hızlandırmalarına veya yavaşlatmalarına yardımcı olacak bir esneklik. Sadece çevrimiçi değil, aynı zamanda farklı satış noktalarında da.
Bu teknik dokümanda Maersk ve Reuters, esnek bir depolama ve dağıtım çözümünün çok kanallı başarının kilidini açmaya nasıl yardımcı olabileceğine ilişkin görüşler, içgörüler ve bulgulardan bahsediyor.
Perakende tedarik zincirleri: Aksaklıklardan ders çıkarma
Covid-19 pandemisinin başlangıcında görülen boş süpermarket raflarının resimleri, sıfır stoklu tedarik zincirlerinin sınırlarına dikkat çekti, ancak perakende satış firmaları krizin gerçekten nasıl üstesinden geldi? Tedarik zincirleri aslında -değişen müşteri tercihleri, evrim geçiren ticari koşullar veya sürdürülebilirlik konusunda artan baskı gibi bir dizi faktörün etkisi altında- virüsün ortaya çıkmasından önce de bir geçiş yaşıyordu; bu gereksinimler perakende firmalarını tedarik stratejileri üzerinden yeniden düşünmeye zorlamıştı. Yine de sektör genel anlamda hazır değildi. Tedarik zinciri üst yönetimi ile ilgili olarak The Economist Intelligence Unit tarafından gerçekleştirilen küresel bir ankete göre, ankete perakende sektöründen katılan yetkililer, şirketlerinin tedarik zincirindeki aksaklıklara, yaşam tarzı ve hızlı tüketim malları (Fast-Moving Consumer Goods - FMCG) sektörlerindeki mevkidaşlarından daha iyi karşılık verdiklerini kabul etmiyorlar.
Değişen Bir Perakende Tedarik Zincirine Uyarlanma
COVID-19 pandemisi ve ardından gelen karantina tedbirleri, tüketici taleplerinde, perakende satış firmalarını muazzam zorluklarla karşı karşıya bırakan sert bir değişime neden oldu. İş yerlerinin zorunlu olarak kapatılması ve tüketicilerin harcamalarında daha dikkatli olması, temel maddeler dışındaki ürünlere yönelik taleplerde önemli düşüşlere yol açarak, birçok perakende satış firmasında devasa boyutlarda stok fazlalıklarına yol açtı. Diğer taraftan, gıda ve tıbbi malzemeler gibi temel maddelere yönelik talepte görülen eşi görülmemiş ani yükselmeler, önemli tükenmiş-stok senaryoları ile sonuçlandı.
Rafları Dolu Tutma
Süpermarket Tedarik Zincirlerinde Görülen Trendler ve Zorluklar
Süpermarket tedarik zincirleri, en iyi koşullarda bile karmaşıktır. Bununla beraber bu karmaşıklık, yükselen jeopolitik baskıların ve (küresel lojistiğin bozulmaya ne kadar açık olduğunu ortaya çıkaran) COVID-19 gibi ciddi sonuçlu, beklenmedik "siyah kuğu" olayların karşısında daha da artma eğilimi sergiliyor. Dolayısıyla dünyanın dört bir yanındaki işletmeler, gelecekteki aksaklıklara karşı daha iyi hazırlanmak için, odaklarını tedarik zincirlerinin dayanıklılığını ve esnekliğini artırmaya doğru kaydırıyorlar. Ancak süpermarketler için bu, kâr marjlarında düşüş, müşteri bağlılığında azalma ve çok kanallı alışverişte artış ile ağırlaşan bazı benzersiz zorluklar ortaya çıkarıyor.
Bu raporda Maersk Global Perakende Sektörü Başkanı Johanna Hainz, Global Soğuk Zincir Lojistiği Başkanı Katharina Poehlmann ve Avrupa Program Yönetimi Başkanı Jordi Avellaneda De La Calle'nin, süpermarketlerin günümüzde yaşadığı zorluklar ve bu konuda sunulabilecek çözümlere ilişkin görüşleri belirtilmektedir.
E-ticaret Lojistiğinin değişen biçimi
Milyonlarca tüketici Evde Kal tedbirleri kapsamında internette gezinip, temel ürünler dışındaki mağazalar zorunlu şekilde kapalı kalırken, yaşam tarzı firmaları e-ticaret taleplerindeki sıra dışı artışı karşılayabilmek için lojistik faaliyetlerine odaklanma zorunluluğu duydular. Bununla birlikte COVID-19'un etkisi en köklü çevrimiçi yaşam tarzı firmalarının bile sınırlarını zorlayarak, e-ticaret lojistiğini hiç olmadığı kadar karmaşık hale getirdi.
Aşağıda erişebileceğiniz bu raporda, COVID-19’un e-ticaret lojistiği üzerindeki etkisini inceliyor ve bu durumun tedarik zincirleri açısından şu anda ve gelecekte ne anlama geleceğini öğrenmek için Maersk Global Tedarik Zinciri Yönetimi ve E-ticaret Lojistiği Başkanı Martin Holme ve Maersk Global E-ticaret Lojistiği Genel Müdürü Christoph Stork ile görüşüyoruz.